yol üstü ne demek?

  1. Yol uğrağı

    Şimdi akşamüstü buradan kalkarım, yolumun üstünde ne kadar aşçı, lokanta, işkembeci, tatlıcı, sütçü dükkânları varsa hepsine uğrarım.

    M. Ş. Esendal

yol

  1. Karada, havada, suda bir yerden bir yere gitmek için aşılan uzaklık, tarik.
  2. Karada insanların ve hayvanların geçmesi için açılan veya kendi kendine oluşmuş, yürümeye uygun yer
  3. Genellikle yerleşim alanlarını bağlamak için düzeltilerek açılmış ulaşım şeridi
  4. İçinden veya üstünden bir sıvının geçtiği, aktığı yer.
  5. Gidiş çabukluğu, hız.
  6. Davranış, tutum, gidiş veya davranış biçimi
  7. Uyulan ilke, sistem, usul, tarz, tarik.
  8. Yolculuk.
  9. Kolcuğun veya anahtarın konumlarından her biri.
  10. Elektronlar, iyonlar veya moleküller gibi taneciklerin hareket ettiği iz, patika.

yol üzerinde tümsek

  1. (en)Thankyoumaam

yol üzerindeki köprüden geçen demiryolu

  1. (en)Elevated, elevated railroad, el.

st

  1. Aziz
  2. Sokak
  3. Nci
  4. Street'in kısaltılmış şekli
  5. Bkz. saint
  6. Saint'in kısaltılmış şekli

Türetilmiş Kelimeler (bis)

yol üzerinde tümsekyol üzerindeki köprüden geçen demiryoluyol açan kimseyol açıklığı dilemekyol açınyol açmayol açmakyolyol adıyol adiyol ağzıyol almayoyo heave hoyo hoyo yoyobüstü açık arabaüstü açık kapıüstü açık talikaüstü açık yük arabasıüstü açılabilen arabaüstü açılabilen spor arabaüstü açılabilirüstü açılabilir arabaüstü başı dökülenüstü başı dökülen kadınüstüst açıüst açı grubuyla atışüst ağüst ağırlığına çıkma
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın