yoksul ne demek?

  1. Geçinmekte çok sıkıntı çeken (kimse, toplum, ülke), yoksuz, fakir, fukara, zengin, varsıl karşıtı

    Onu ... zavallı, yoksul çevresinde bırakıp gidebileceğini hiç düşünmüyordu.

    H. E. Adıvar

    O kadar yoksulmuş ki rüyasında bile eline para değmemiş.

    E. Şafak
  2. İstenilen nitelikte ve özellikte olmayan, yetersiz

    Yazılarını okudum, sözlerini dinledim, bilgice onu biraz yoksul buldum.

    M. Ş. Esendal
  3. (en)Hand-to-mouth.
  4. (en)Indigent.
  5. (en)In need.
  6. (en)Needy.
  7. (en)Pauper.
  8. (en)Penurious.
  9. (en)Poor.
  10. (en)Poverty-stricken.
  11. (en)Poor person.
  12. (en)Deprived.
  13. (en)Destitute.
  14. (en)Destitute fakir.
  15. (en)Poor person fakir.
  16. (en)Mean.
  17. (en)Without means.
  18. (en)Necessitous.
  19. (en)One- horse.
  20. (en)Seedy.

yoksul ev

  1. (en)Slum.

yoksul kimse

  1. (en)Casual, have not.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

yoksul evyoksul kimseyoksul komşuluğuyoksul komşuluklarının temizlenmesiyoksul uyakyoksullar yurduyoksullara yardımyoksullaşmayoksullaşmakyoksullaşmamakyoksayoksa yönergesiyoksamayoksamakyoksayılacak dosyalar
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın