Akarsularla derin bir biçimde yarılmış, parçalanmış, üzerinde düzlüklerin belirgin olarak bulunduğu, deniz yüzeyinden yüksek yeryüzü parçası, plato
Örnek:
Geceleri yaylalar ayaz olur, adamı üşütür. M. Ş. Esendal
Dağlık, yüksek bölgelerde, kışın hayat şartları güç olduğu için boş bırakılan, yazın havası iyi ve serin olan, hayvan otlatma veya dinlenme yeri.
Genellikle yüksek koyaklarla derince yarılıp parçalanmış düz yüzeyler.
Taban yerlerdeki meralar otlatıldıktan sonra yalnız yaz aylarında otlatılan yüksek rakımlı meralar, yaz merası.
Deniz yüzeyinden yüksek, yaz mevsiminde oturulan serin ve yüksek yerler.
Hayvan otlatılan yer, salmalık, yaylak, mera
Örnek:
Otlaktan çıktıkları sırada hava kuru soğuktu. N. Cumalı
Hayvanların otlamasına, sürülerin yaylacılık sırasında geçmelerine bırakılmış, üzerinde yetişen otların türü bölgenin yüksekliği ve doğal koşullarına bağlı olarak değişen topraklara verilen ad.
Bir arada, beraberce, hep beraber
Örnek:
Doğrandı mübarek vatanın bağrı sebepsiz / Birlikte bugün bulmalıyız derdine çare. T. Fikret
Yanında, beraberinde.
Joint.
İn collaboration with.
İn concur with.
Unisonous.
Along.
İn company.
İn unison.
All in one.
Together.
As one man.
Jointly.
İn common.
As well as.
With.
reklamlar
Bunları Kaçırmayın
BİS, bir sözün içinde geçtiği başka sözler bulmak için üretilmiş bir araçtır, özellikle birden çok sözden oluşan çeşitli terim ve deyimleri bulmaya yarar. (BİS Kelime Türetmece)
Belirli harflerini bildiğiniz kelimeleri bulabilirsiniz. (Bulmaca Yardımcısı)