yatırmak ne demek?

  1. Bir kimsenin bir yere yatmasını sağlamak

    Çocuğu bir kenara yatırdım ve kadını omuzlarından tutup bir taşa dayadım.

    Y. K. Karaosmanoğlu
  2. Uyutmak

    Gece beni en üst katta bir odada yatırdılar.

    Ö. Seyfettin
  3. Eğmek, yatık duruma getirmek.
  4. Konuk etmek.
  5. Parayı, işletmek amacıyla bir yere vermek

    Eline geçen serveti ... emlaka yatırıyordu.

    E. E. Talu
  6. Parayı bir kuruluşa vermek, teslim etmek.
  7. Bir yiyeceği korumak veya tatlandırmak amacıyla tuz, soğan, yağ vb.nde bir süre bekletmek.
  8. Düzeltmek, bastırmak, yassıltmak

    Kemal Rıfat avucunun içiyle saçlarını yatırıyor.

    A. İlhan
  9. (en)Put to bed.
  10. (en)Credit.
  11. (en)Deposit.
  12. (en)Embark.
  13. (en)Fund.
  14. (en)Incline.
  15. (en)Instate.
  16. (en)Invest.
  17. (en)Lay down.
  18. (en)Lay low.
  19. (en)Pay into.
  20. (en)Put to sleep.
  21. (en)Repose.
  22. (en)Repose on.
  23. (en)Shelter.
  24. (en)Subscribe.
  25. (en)Sink.
  26. (en)Stake.
  27. (en)To put to bed.
  28. (en)To invest.
  29. (en)To accomodate.
  30. (en)To put sb in hospital.
  31. (en)To cause sb to lie down.
  32. (en)To lay sb / sth flat.
  33. (en)To cause sth to lean to one side.
  34. (en)To deposit.
  35. (en)To lay down.
  36. (en)To lower.
  37. (en)To recline.
  38. (en)To steep.
  39. (en)To slant.
  40. (en)To repose.
  41. (en)To remit.
  42. (en)Place.
  43. (en)To sway.

yatırma

  1. Yatırmak işi.
  2. Tevdi' (bk. saklatma). ~ hakkı: tevdi’ hakkı.
  3. (en)Investing.
  4. (en)Placing.

yatırmamak

  1. (en)(neg. form of yatırmak) bed, put to bed, credit, deposit, embark, fund, incline, instate, invest, lay down, lay low, pay into, put to sleep, repose, repose on, shelter, subscribe, place, sink.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

yatırmayatırmamakyatırmanyatıryatıranyatırıyatırılan parayatırılan sermayeyatıyatı kentiyatıkyatık çerçevelemeyatık çit
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın