yansız faiz oranı ne demek?

  1. Keynesyen yaklaşımda, ekonominin potansiyel gayrisafî yurtiçi hasıla ve hedeflenen enflasyon düzeyinde olmasını sağlayan faiz oranı.
  2. (en)Neutral rate of interest.

yansız

  1. Birinden yana olmayan veya bir düşünceye, bir isteğe katılmayan, onu desteklemeyen, yan tutmayan, tarafsız, bitaraf
  2. Nötr.
  3. Turnusol gibi bir ayıraç karşısında, asit ve alkali tepkisi göstermeyen, nötr.
  4. Bazı dillerde ne dişi ne de erkek cinsten sayılmayan sözcük: Almancada: das Haus (ev) , dos Fenster (pencere) , das Kind (çocuk) vb.
  5. (en)Detached.
  6. (en)Disinterested.
  7. (en)Dispassionate.
  8. (en)Impartial.
  9. (en)Neuter.
  10. (en)Neutral.

yansız alaz

  1. Gaz kaynağı yapmada kullanılan, yansız özellikteki alaz.

faiz

  1. Kur'an'da Müslümanları vasfetme sadedinde birçok yerde geçmektedir.
  2. Kapitalist ekonomide, artık değerin değişikliğe uğramış biçimi olarak paranın fiyatı, kiralanan paranın kira bedeli.
  3. İşletmek için bir yere ödünç verilen paraya karşılık alınan kâr, getiri, ürem, nema.
  4. Fon istem ve sunumunun karşılaşması sonucu oluşmuş fon fiyatı.
  5. Üretim faktörlerinden sermayenin getirisi.
  6. Fevz bulan, muradına ulaşan, başarı kazanan.
  7. Başarı kazanan.
  8. Taşan, coşan.
  9. Ödünç verilen para için alınan ve şer'an haram olan kar. Faizin iş hayatındaki manası, "sen çalış, ben yiyeyim"dir. Küçük tasarruf sahiplerinin paraları bankalarda toplanıp, büyük yekunlere ulaşır. Banka bu parayı aldığından daha büyük faizle iş sahiplerine kredi olarak verir. İstihsal edilen (üretilen) malların fiatına masraf olarak bu faiz eklenir. Böylece malların fiatı faiz yüzünden %50 civarında veya daha fazla artar. Bu malı satın alanlar, ödedikleri fiatla birlikte vaktiyle yatırımcının ödediği faizi kendileri ödemiş olurlar. Böylece tasarruf sahipleri bankadan aldıkları faizden çok daha fazlasını bu malı satın almakla geri ödemiş olurlar. Ayrıca fiatların yükselmesiyle dar gelirlilerin haklarına tecavüz etmiş olurlar. Çalışmadan para alıp vermekle zenginleşen bir zümrenin türemesine de sebep olurlar. İslam, faizi haram kılmakla bu haksızlıkları önler. (Bak: Riba)
  10. (en)Interest.

ora

  1. O yer
  2. Kıyı, kenar, çizgi, sınır.Dgr.: anat. ora
  3. (en)That place.
  4. (en)Money of account among the Anglo-Saxons, valued, in the Domesday Book, at twenty pence sterling.
  5. (en)UW Office of Regional Affairs.
  6. (en)UCLA Office of Research Administration.
  7. (en)FDA's Office of Regulatory Affairs.
  8. (en)Office of Regulatory Affairs; Branch of FDA which is responsible for district offices and therefore also controls the inspections of manufacturers.
  9. (en)Parameter file.
  10. (en)An ORA is an assessment of a customer system provided by Oracle Consulting.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

yansızyansız alazyansız aracıyansız atmosferyansız çözeltiyansız dönüşül bolgsyansız kestiriciyansız kestirme denklemiyansız kritik bölgeyansız örneklemyansıyansı durduryansı görüntüyansı oluşturyansı yayıfaizfaiz arakazancıfaiz arbitrajıfaiz değerdeşliği kuramıfaiz dışı bütçe dengesifaiz dışı bütçe fazlasıfaiz dışı bütçe giderlerifaiz dışı dengefaiz dışı fazlafaiz dışı gelirfaidefaidemendfaiencefaihfaik
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın