yakadan geçirmek ne demek?
- Evlatlık olarak kabul etmek.
yakadan atmak
- Savıp kurtulmak.
yaka
- Giysilerin boyna gelen, boynu çeviren bölümü
- Giysilerin boyna gelen bölümüne eklenen ve türlü biçimlerde olan parçası.
- Kıyı, kenar, taraf
- Eğik yerey.
- Yapıların saçaklarında, suyun içeriye sızmasını önlemek için kiremidin altıyla oluk arasına konulan metal levha.
- Semt
- Sahil.
- Yelkenlerin kenar ve köşeleri.
- Yaka şekline benzer yapılar.
- Yarım kordalılarda üç kısımdan oluşan vücudun orta bölgesi.
geçirmek
- Geçme işini yaptırmak, geçmesini sağlamak.
- Bir şeyi bir yandan öbür yana götürmek
- Bir şeyi bir yerden başka yere taşımak, nakletmek.
- Tespit etmek, yazmak, kaydetmek
- Bir şeyi kendisine ayrılmış olan yere yerleştirmek, takmak
- Yola çıkan birini uğurlamaya gitmek, selametlemek, teşyi etmek.
- Bir süre yaşamak, oturmak, kalmak
- Giymek, giyinmek
- See smb.
- To the door.