yakından ne demek?

  1. Yakın bir yerden, yakın olarak.
  2. Çok dikkatli, titiz bir biçimde

    Hükûmet gibi müttefik kuvvetlerin ajanları da olayları yakından gözetliyorlardı.

    T. Buğra
  3. (en)Close.
  4. (en)Closely.
  5. (en)Nearly.
  6. (en)Hotly.
  7. (en)Intimate.
  8. (en)At close range.
  9. (en)Shortly.

yakından bilmek

  1. Bir kimseyi, bir şeyi bütün özellikleriyle bilmek veya tanımak

yakından çekilen fotoğraf

  1. (en)Close up.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

yakından bilmekyakından çekilen fotoğrafyakından izlenenyakındayakında olacak olanyakınyakın akrabayakın akraba ile cinsel ilişkiyakın akrabalaryakın alan artifaktıyakıyakı açmakyakı ağacıyakı otuyakı sakızı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın