yakını ne demek?

  1. Karşısındaki kişi ya da kişilere, bir durumu yakınarak, sızlanarak anlatma, yakınma, sızlanma, şikâyet.
  2. (en)Blister, cataplasm, plaster.

yakını ölmüş

  1. (en)Bereaved.

yakını ölmüş kimse

  1. (en)The bereaved.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

yakını ölmüşyakını ölmüş kimseyakını yakınmayakınındayakınını kaybetmişyakınını kaybetmiş kimseyakınının ölümüyakınışyakınyakın akrabayakın akraba ile cinsel ilişkiyakın akrabalaryakın alan artifaktıyakıyakı açmakyakı ağacıyakı otuyakı sakızı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın