yabancı ne demek?

  1. Başka bir milletten olan, başka bir milletle ilgili olan (kimse), bigâne, ecnebi

    Bu toprak bizimdir, içinde yabancının işi yok.

    R. E. Ünaydın
  2. Başka bir milletle ilgili olan

    Hiçbir millet, milletimizden daha çok yabancı unsurların inanç ve âdetlerine riayet etmemiştir.

    Atatürk
  3. Aileden, çevreden olmayan (kimse veya şey), özge

    Ben, yabancı bir adam, neme lazım, hiç sesimi çıkarmadım.

    M. Ş. Esendal
  4. Tanınmayan, bilinmeyen, yad

    Yabancı müşteri giremezdi kapısından. Gelenler hep edebiyat adamlarıydı.

    Y. Z. Ortaç
  5. Aynı türden, aynı çeşitten olmayan.

    Yağın içinde yabancı maddeler var.

  6. Bir konuda bilgisi, deneyimi olmayan.

    Ben, buraların yabancısıyım.

  7. Belli bir yere veya kimseye özgü olmayan.

    Yabancı arabalar buraya park edemez.

  8. (en)Alien.
  9. (en)Exotic.
  10. (en)Foreign.
  11. (en)Outlandish.
  12. (en)Peregrine.
  13. (en)Strange.
  14. (en)Tramontane.
  15. (en)Unfamiliar.
  16. (en)Unknown.
  17. (en)Foreigner.
  18. (en)Gook.
  19. (en)Gringo.
  20. (en)Outsider.
  21. (en)Stranger.
  22. (en)Xeno.

yabancı adres

  1. (en)Foreign address.

yabancı anamal

  1. Yabancı kişilerin ya da yabancı ülkelerin getirdiği anamal.
  2. (en)Foreign capital.
  3. (fr)Capital d'étranger

Türetilmiş Kelimeler (bis)

yabancı adresyabancı anamalyabancı asalakyabancı ayrıcalığıyabancı cisimleryabancı çıtayabancı çökeltiyabancı dilyabancı dil kayıtlarıyabancı dil konuşmakyabanyaban arısıyaban arısı kolonisiyaban arısı yuvasıyaban arısıgiller
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın