yıkamak ne demek?

  1. Su veya başka bir sıvı kullanarak bir şeyi temizlemek

    Kazı yıkayıp temizlemişler, sonra da parçalayıp tencereye koymuşlar.

    Ç. Altan
  2. Çözünmeyen bir çökeltiden ayrılması istenen suda çözünür maddeleri, yıkama yoluyla temizlemek.
  3. Fotoğraf plaklarını belirtici yıkmadan sonra suyla temizlemek.
  4. (en)Bath.
  5. (en)Bathe.
  6. (en)Clean down.
  7. (en)Launder.
  8. (en)Lave.
  9. (en)Lustrate.
  10. (en)Scrub.
  11. (en)Sluice.
  12. (en)Splash.
  13. (en)Wash.
  14. (en)To wash.
  15. (en)To develop.
  16. (en)To bathe.
  17. (en)Cleanse.
  18. (en)Develop.
  19. (fr)Laver

yıkama

  1. Bir eriticideki bir veya birkaç çözünür birleşeni ayırmak amacıyla, eriticiyi, toz durumuna getirilmiş bir maddenin içinden yavaş yavaş geçirme.
  2. Film üzerinde kalması istenmeyen kimyasal maddelerin akıtılması için arı suyla yapılan temizleme.
  3. Yıkamak işi
  4. İşlemenin çeşitli aşamalarında, film üzerinde kalması istenmeyen kimyasal özdeklerin akıtılması için arı suyla yapılan temizleme.
  5. (en)Lavage.
  6. (en)Washing), rinse, rinsing.
  7. (en)Lustration.
  8. (en)Wash.
  9. (en)Washing.
  10. (en)Washing up.

yıkama aygıtı

  1. Bk. açındırma aygıtı

Türetilmiş Kelimeler (bis)

yıkamayıkama aygıtıyıkama banyosuyıkama borusuyıkama deposuyıkayık
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın