yüz yüzden utanır ne demek?
- Insanlar karşı karşıya gelince daha kolay uzlaşabilirler.
- Insanlar karşı karşıya geldiklerinde daha kolay uzlaşabilirler.
yüz
- Yüzey, satıh.
- Başta, alın, göz, burun, ağız, yanak ve çenenin bulunduğu ön bölüm, sima, çehre, surat
- Kere, kat vb. kelimeler ile birlikte kullanılarak yapılan işin çokluğunu abartılı bir biçimde anlatan söz
- Doksan dokuzdan sonra gelen sayının adı.
- Bu sayıyı gösteren 100, C rakamlarının adı.
- Bir şeyin görünen bölümünde kullanılan kumaş.
- On kere on, doksan dokuzdan bir artık.
- Kesici araçlarda keskin kenar.
- Bir kumaşın dikiş sırasında dışa getirilen gösterişli bölümü.
- Yorgana ve yastığa geçirilen kılıf.
yüz açısı
- Face angle
yüzden
- Görünüş olarak, bakarak.
- Cast of features, countenance, dial, face, front, frontispiece, kisser, mien, obverse, phiz, physiognomy, puss, snoot, visage.