yük taşıyıcı ne demek?

  1. (en)Charge carrier.

charge

  1. Şarj etmek
  2. Suçlamak, sorumlu tutmak
  3. Ödetmek, kredi kartından almak
  4. Suçlamak, üzerine atmak, saldırmak, hücum etmek
  5. Itham etmek, mesul tutmak
  6. Yüklemek, doldurmak
  7. (hizmet karşılığında ödenen) ücret
  8. Tembihlemek, bilgi vermek, aydınlatmak
  9. Doldurmak (tüfek, top, ocak vb)
  10. Doyurmak

yük taşıyıcısı

  1. Bk. taşıyıcı

yük taşıma

  1. (en)Burden, freightage.

taşıyıcı

  1. Taşıma işini yapan kimse veya şey.
  2. Ücretle yük taşıyarak geçinen kimse, yükçü, hamal.
  3. Kendisi hastalığa yakalanmaksızın o hastalığın sebebi olan mikrobu taşıyan kimse veya hayvan, portör.
  4. Para karşılığında yük taşıyan kişi.
  5. Gölge oyunu tasvirlerini vedonatımlıklarını taşıyan kişi.
  6. Büyük ölçekteki tepkime sisteminde katalizörü desteklemek (tutmak) üzere kullanılan diatome toprağı gibi nötral bir madde.
  7. Kromatografide analizlenecek ve ayrılacak uçucu karışımı kromatografik kolonada sürüklemek amacı ile kullanılan gaz.
  8. Kimyasal veya biyolojik araştırmalarda radyoaktif iz atomları içeren maddenin radyoaktif olmayan atomlarından oluşmuş madde.
  9. Vitamin ve mineral gibi çok küçük miktarlardaki etkin maddelerin yemlere bağdaşık olarak karıştırılabilmesini kolaylaştırmak amacıyla kullanılan kepek, nişasta gibi yenebilir dolgu maddeleri.
  10. Özgün besin maddelerinin, metabolitlerin, iyonların veya proteinlerin zardan geçişini sağlamak için bir zara yerleşmiş olan proteinler.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

yük taşıyıcısıyük taşımayükyük kütle oranıyük akımıyük aktarım dedektörleri, CTDyük aktarımıyük alışverişiyük almakyük altına girmekyük altında eşek anırmazyük altında eşek kalıryübusetyübuset fürceleriyüceyüce amaçyüce divantaşıyıcıtaşıyıcı akımtaşıyıcı alındısıtaşıyıcı alttakımtaşıyıcı aracılı geçiştaşıyıcı bacaktaşıyıcı banttaşıyıcı bastırmataşıyıcı dalgataşıyıcı duvar
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın