vekil ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. Birinin, işini görmesi için kendi yerine bıraktığı veya yetki verdiği kimse.
  2. Milletvekili.
  3. Bakan

    Hanın avlusundan sokağa vekil ve sefir otomobillerine taş çıkartacak bir lüks otomobil yürüdü.

    R. N. Güntekin
  4. Esirgemeye çalışan
  5. Koruyan, kollayan, savunan
  6. (en)Deputy.
  7. (en)Supply.
  8. (en)Vice-gerent.
  9. (en)Administrator.
  10. (en)Alternate.
  11. (en)Assignee.
  12. (en)Attorney.
  13. (en)Commissary.
  14. (en)Commissioner.
  15. (en)Delegate.
  16. (en)Lieutenant.
  17. (en)Locum.
  18. (en)Locum tenens.
  19. (en)Minister.
  20. (en)Nominee.
  21. (en)Proxy.
  22. (en)Representative.
  23. (en)Stand-in.
  24. (en)Substitute.
  25. (en)Surrogate.
  26. (en)Vicar.
  27. (en)Vice.
  28. (en)Acting.
  29. (en)Replacement.
  30. (en)Agent.
  31. (en)Minister bakan.
  32. (en)Mandatary.
  33. (en)Proxy holder.
  34. (en)Minister of state.
  35. (en)Cabinet member.
  36. (en)Commissional.
  37. (en)Commissioned.
  38. (en)Confidential clerk.
  39. (en)Attorney in fact.
  40. (en)Fiduciary.
  41. (en)Fill in.

vekil atamak

  1. (en)Depute.

vekil eden

  1. Müvekkil (bk. vekillik veren).

Türetilmiş Kelimeler (bis)

vekil atamakvekil edenvekil olarak bakanvekil olarak tayin etmekvekil öğretmenvekil savunucuvekil sunucuvekil tabanlıvekil tayin etmevekil tayin etmekvekaletvekalet edenvekalet etmekvekalet ilevekalet ücreti
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın