vefat ne demek?

  1. Ölüm

    Merkez, kadının dosyasına vefat kaydını geçirdi.

    R. H. Karay

    Dört sene evvel kaybettiği karısı Emine Hanım'ın vefatıyla bütün sevgisini, ümidini, hazzını, şefkatini oğluna vermişti.

    A. H. Çelebi
  2. Ölüm.
  3. (en)Death.
  4. (en)Exitus.
  5. (en)Deaths.
  6. (en)Decease.
  7. (en)Demise.
  8. (en)Dath.
  9. (en)Passing.

ölüm

  1. Bir insan, bir hayvan veya bitkide hayatın tam ve kesin olarak sona ermesi, ahiret yolculuğu, emrihak, irtihal, memat, mevt, vefat
  2. Ölme biçimi.
  3. İdam cezası.
  4. Ölmesi istenen canlı için kullanılan bir söz.
  5. Sona erme, yok olma, ortadan kalkma.
  6. Çok büyük sıkıntı, üzüntü
  7. Canlılarda yeniden başlamamak üzere bütün hayatî olayların son bulması. Mortalité.
  8. Bir canlının beyin, solunum ve dolaşım faaliyetlerinin dönüşümsüz olarak durması, tüm organ ve dokularındaki hücrelerin fiziksel ve kimyasal etkinliğini kaybetmesi nedeniyle yaşamın sona ermesi, eksitus, mors.
  9. Canlılarda bütün hayati olayların son bulması.
  10. (en)Death, exitus.

vefat etmek

  1. Ölmek.
  2. (en)To die.
  3. (en)To pass away.
  4. (en)Depart.
  5. (en)To meet one's destiny.

vefat ilmühaberi

  1. Ölüm kâğıdı.
  2. (en)Certificate of dead.
  3. (en)Certificate of death.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

vefat etmekvefat ilmühaberivefavefa etmekvefa hakkıvefadarvefai
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın