vatvat ne demek?
- Dağ kırlangıcı.
- Yarasa.
dağ
- Yer kabuğunun çıkıntılı, yüksek, eğimli yamaçlarıyla çevresine hâkim ve oldukça geniş bir alana yayılan bölümleri.
- Kızgın bir demirle vurulan damga, nişan.
- İyileştirmek için vücudun hastalıklı bölümünde kızgın bir araçla yapılan yanık.
- Büyük üzüntü, acı
- Yerkabuğunun çıkıntılı, yüksek; eğimli yamaçlarıyla çevresine egemen ve oldukça geniş bir alana yayılan bölümlerine verilen ad.
- Çevresindeki araziye göre çok yüksek olan toprak, kaya veya kumdan tepe.
- Orman.
- Mountain.
- Montane.
- Mount.
vatvata
- Gece vakti gözün hiçbir şey görmemesi.
vat
- Saniyede bir jullük iş yapan bir motorun güç birimi.
- Değişken antijen tipi.
- VAT.
- Watt.
- Large vessel, cistern, or tub, especially one used for holding in an immature state, chemical preparations for dyeing, or for tanning, or for tanning leather, or the like.
- Wooden tub for washing ores and mineral substances in.
- Square, hollow place on the back of a calcining furnace, where tin ore is laid to dry.
- Vessel for holding holy water.
- See: Value-added tax.
- Value Added Tax.