vasıl ne demek?
Kökeni: Arapça
- Ulaşan, varan.
- Bk. ulama
- Erişen, kavuşan.
- Arriving.
ulama
- Ulamak işi.
- Ulanan parça, ek, katkı, ilave.
- Konuşmada art arda gelen kelimelerden birincisinin sonundaki ünsüzün, ikincisinin başındaki ünlüye ses bakımından bağlanarak söylenmesi: Ayırt etmek, ağaç altı, tertip etmek, art arda gibi.
- Ulanmış.
- (Derleme.. bağlantı, ulaşma, birleşme) Konuşmada art arda gelen sözcüklerden birincisinin sonundaki ünsüzün, ikincisinin başındaki ünlüye ses bakımından bağlanarak söylenmesi: Tat-almak, ağaç-altı, tertip-etmek, artlarda vb.
- Connection.
- Addition.
- Appendix.
- Supplement.
- Contraction.
vasıl olmak
- Ulaşmak, varmak, erişmek.
- To arrive.
vasıla
- Erişen, ulaşan, kavuşan.