varlık ne demek?

  1. Var olma durumu, mevcudiyet, yokluk karşışu

    Bir millet, varlığını, her şeyden çok dilinde yaşatır.

    O. V. Kanık
  2. Var olan her şey.

    Her varlık bir yaratıktır. Her yaratık da canlı.

    Necip Fazıl Kısakürek
  3. Para, mal, mülk, zenginlik

    Devlet, tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlar.

    Anayasa
  4. Önemli, yararlı, değerli şey.
  5. İyi yaşayacak kadar geliri yolunda olma durumu, variyet.
  6. Ömür, hayat

    Bütün sevgileri atıp içimden / Varlığımı yalnız ona verdim ben.

    A. K. Tecer
  7. Canlı varlıkların sayısal yoğunluğu veya dağılımı, popülasyon
  8. Kalıcı olan, gelip geçici olmayan şey.
  9. Yüksek frekansları düzenleyerek sesin canlılığını denetleyen bir çeşit frekans düzenleyici devre.
  10. Bk. aktif
  11. Felsefenin temel kavramlarından biri; ilkin Parmenides kullanmış. 1- Var olan şey; var olduğu söylenen şey; var olanın varoluşu. (Var olan şeylerlevarlık arasındaki ayrım, doğru ile doğruluk arasındaki ayrım gibidir; doğru olan birçok şeyler vardır, ama doğruluk bu birçok doğrularda bir ve aynıdır.) Aristoteles'te "varolanların varlığı", var olanların çokluğu içinde ortak olan, özdeş olan. 2- Oluş ve yok oluşun karşıtı olarak: Kalıcı olan, gelip geçici olmayan. 3- Bütün var olanları içine alan en genel kavram. 4- Görüntünün karşıtı olarak gerçekten var olan. //varlık, gerçek (real)varlık, düşüncel (ideal)varlık olarak ayrılır: Gerçekvarlık çoğunlukla varoluş (existentia) olarak, düşüncelvarlık öz (essentia) olarak gösterilir. Gerçekvarlık gerçekliğini nesnelerden, olaylardan, kişilerden alan şeydir, uzay-zaman içindedir, bireyseldir, tektir; düşüncelvarlık ise uzay-zaman-dışıdır, duyularla algılanamaz, elle tutulur gerçekliği yoktur; bu anlamda değerler, matematik ve mantığın kavramları düşüncelvarlıklardır.
  12. Zenginlik; para, mal mülk.
  13. Önemli, yararlı, değerli.
  14. Yaşam, hayat.
  15. (en)Being.
  16. (en)Asset.
  17. (en)Circumstances.
  18. (en)Havings.
  19. (en)Circumstance.
  20. (en)Possessions.
  21. (en)Creature.
  22. (en)Criter.
  23. (en)Entity.
  24. (en)Estate.
  25. (en)Existence.
  26. (en)Means.
  27. (en)Possession.
  28. (en)Presence.
  29. (en)Property.
  30. (en)Stock.
  31. (en)Subsistence.
  32. (en)Wealth.
  33. (en)Affluence.
  34. (en)Opulence.
  35. (en)Riches.
  36. (en)Assets.
  37. (en)Actuality.
  38. (en)Fortune.
  39. (en)Substance.
  40. (fr)Être
  41. (la)Ens, esse

aktif

  1. Etkin, canlı, hareketli, çalışkan
  2. Faal
  3. Etkili
  4. Çalışan, çalışmasını sürdüren
  5. Etken.
  6. Bir ticarethanenin, ortaklığın para ile değerlendirilebilen mal ve haklarının tümü.
  7. Bilânçonun alacaklı yanı.
  8. Gerçek veya tüzel bir kişinin sahip olduğu maddi değer taşıyan mal ya da gayri maddi haklar. krş. sabit varlıklar, cari varlıklar, reel varlıklar, mali varlık, vadeye göre varlıklar
  9. Çalışkan
  10. İşler durumda

varlık belirten

  1. (en)Substantive.

varlık bilimci

  1. Varlık bilimi uzmanı.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

varlık belirtenvarlık bilimcivarlık bilimivarlık birliğivarlık etiketivarlık fiilivarlık göstermekvarlık içinde yaşamakvarlık kartıvarlık maliyetivarlığa darlık olmazvarlığını onaylavarlığını sürdürmekvarla yok arasıvarlet
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın