vadi ne demek?

  1. İki dağ arasındaki çukurca arazi veya geçit, koyak

    Vadinin hemen kıyı başında idi ve çevresinde beş karaltı vardı.

    T. Buğra
  2. Alan, yol, tarz

    ... münakaşa kızışınca lakırtıyı hemen meslek bakımından çok zararlı bir vadiye, yani şahsiyata sürüklediklerini hatırlarız.

    B. Felek
  3. Bk. koyak
  4. (en)Dell.
  5. (en)Glen.
  6. (en)Gorge.
  7. (en)Vale.
  8. (en)Valley.
  9. (en)Valen.
  10. (en)Valley koyak.
  11. (en)Wadi.
  12. (en)Subject.
  13. (en)Topic.
  14. (en)Sense.
  15. (en)Line.
  16. (en)Kloof.
  17. (en)Canyon.
  18. (en)Clough.
  19. (en)Combe.
  20. (en)Coomb.
  21. (en)Coombe.
  22. (en)Dale.

koyak

  1. Dağ üzerinde otu bol olan, bitek, çukur yer.
  2. Karalarda akarsu aşındırmasıyla oluşmuş, bir yöne doğru eğimli, uzunluğuna çukurluk.
  3. İki dağın arasında kalan büyük çukur, vadi.
  4. Dağlar ve kayalıklarda oluşmuş doğal çukur.
  5. İçinde akarsu yataklarının bulunduğu, üç yanından kapalı, ancak ağız yanı açık, tabanı, yamaçlarıyla yerine ve eskiliğine göre türlü biçimleri olan dar, uzun yüzey.
  6. Etkili, dokunaklı.
  7. Vadi, dere.
  8. (en)Valley.
  9. (fr)Vallée

vadi buzulu

  1. Sürekli beslenerek sirkten taşan ve vadi boyunca aşağı hareket eden buzul türüdür.

vadi humması

  1. Joaquin humması.
  2. (en)Valley's fever.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

vadi buzuluvadi hummasıvadi menbaıvadi taraçasıvadi yerlisivadi zambağıvad vaadvadevade bitimivade defterivade mecum
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın