ulvi ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. Yüce

    Doktor Hikmet, o vakit tabiatın bu ulvi manzarası karşısında sarsılarak biraz hakikate gelir gibi oldu.

    Y. K. Karaosmanoğlu

    O günden beri ceviz, bana ulvi bir şeyin timsali gibi görünüyor.

    M. Ş. Esendal
  2. Eşsiz, benzersiz özellikler taşıyan

    Doktor Hikmet, o vakit tabiatın bu ulvi manzarası karşısında sarsılarak biraz hakikate gelir gibi oldu.

    Y. K. Karaosmanoğlu
  3. Gökle ilgili olan, semavi.
  4. Manevi yapısı ön plana çıkabilen
  5. Yüksek
  6. Manevi değere mensup
  7. (en)Sublime.

yüce

  1. Yüksek, büyük, ulu, ulvi
  2. Yüksek, büyük, ulu.
  3. (en)Almighty.
  4. (en)Elevated.
  5. (en)Eminent.
  6. (en)Exalted.
  7. (en)Great-hearted.
  8. (en)High.
  9. (en)Honorable.
  10. (en)Honourable.

ulvileşmek

  1. (en)Sublime.

ulvileşmemek

  1. (en)(neg. form of ulvileşmek) sublime.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

ulvileşmekulvileşmemekulvileştirmeulvilikulviyatulviyeulviyetulvulvan
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın