uçuk ne demek?

  1. Uçmuş, soluk

    Parasızın yürüyüşü sürtük, gözleri süzük, rengi uçuk, sesi bozuktur.

    R. H. Karay
  2. Açık (renk)

    Uçuk siyah renkli çarşaf pelerinin önü açık...

    P. Safa
  3. Hafif, belirsiz

    Ruhsar Hanım uçuk bir gülümsemeyle kapıya süzüldü gitti, birkaç saat içinde birkaç yıl daha yaşlanıvermiş kadıncağız.

    A. İlhan
  4. Deli dolu.
  5. Ateşli hastalıklar, ruhsal bunalımlar veya korku sonucu genellikle dudakta beliren kabarcık.
  6. Sıcaklığını değiştirmeksizin, yalnızca basıncını artırarak sıvılaştırabilen bir uçunun durumu.uçuk, dönüşül sıcaklık altında bulunan bir tür uçundur.
  7. Sıcaklığını değiştirmeksizin, yalnızca basıncını artırarak sıvılaştırabilen bir uçunun durumu.uçuk, dönüşül sıcaklık altında bulunan bir tür uçundur.
  8. Bir sıtma belirtisi olarak da ortaya çıkabilen, sulu, küçük deri kabarcığı.
  9. 1. uçmuş, soluk renk. 2. çökmüş yer, toprak. 3. iyi. 4. sivri dağ tepesi.
  10. Uçmuş, soluk renk.
  11. Çökmüş yer, toprak.
  12. İyi.
  13. Sivri dağ tepesi.
  14. (en)Crackpot.
  15. (en)Ethereal.
  16. (en)Herpes.
  17. (en)Blain.
  18. (en)Vesicle.
  19. (en)Pallid.
  20. (en)Cold sore.
  21. (en)Faded.
  22. (en)Pale.
  23. (en)Vapor.
  24. (en)Fever blister.
  25. (al)Dampf
  26. (al)Hitzblaschen
  27. (fr)Herpès
  28. (fr)Vapeur
  29. (la)Herpes

uçuk açınık

  1. Bkz. Sağlam açınık.

uçuk basıncı

  1. Belli sıcaklıkta, sıvı ya da kafasıyla dengede bulunan uçuğun gösterdiği basınç.
  2. Belli sıcaklıkta, sıvı ya da kafasıyla dengede bulunan uçuğun gösterdiği basınç.
  3. (en)Vapor pressure.
  4. (al)Dampfdruck
  5. (fr)Pression de vapeur

Türetilmiş Kelimeler (bis)

uçuk açınıkuçuk basıncıuçuk benizliuçuk gibiuçuk işlergesiuçuk kaçıkuçuk pembeuçuk virüsüuçuk yoğunluğuuçuklamauçu ortası belli olmamakuçucuuçucu anestezikleruçucu bazik azotuçucu bellek
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın