uçsuz bucaksız ne demek?

  1. Sonu görülmeyecek kadar geniş olan

    Şehir, uzaktan bir dağın eteğinde uçsuz bucaksız bir bahçe gibi görünüyor.

    R. N. Güntekin
  2. Çok fazla, pek çok.

    Erkek aşkı öyle uçsuz bucaksızdır ki / Olmaz bunun sonuncusu veyahut ilki

    E. B. Koryürek
  3. (en)Endless, vast, no end in sight, limitless, immense, shoreless.

uçsuz

  1. Ucu olmayan
  2. (en)Pointless.
  3. (en)Without a point.
  4. (en)Untipped.
  5. (en)Endless.

  1. Genellikle uzun bir nesnenin incelerek biten son ve sivri noktası
  2. Uzun bir şeyin baş veya son noktası.
  3. Bir şeyin kenarı
  4. Bir uzaklığın son noktası
  5. Bir şeyin başı, tepesi
  6. Türk devletlerinde genellikle sınır boylarındaki eyalet ve sancak.
  7. Sebep.
  8. Bir elektrik bağlantısının yapıldığı nokta
  9. Akımın bir aygıta giriş ve çıkış noktası.
  10. Son, nihayet.

bucaksız

  1. Bucağı olmayan.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

uçsuzuç alanuç atardamaruç baba torikuç beyibucaksızbucakbucak bucakbucak bucak aramakbucak bucak kaçmakbucak merkezi ilköğretim kurulu
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın