uçmak ne demek?

  1. Cennet.
  2. Kuş, kanatlı böcek vb. hareketli kanatları yardımıyla havada düşmeden durmak, havada yol almak

    Biraz havalanıp bir başka kayaya kadar uçtu.

    S. F. Abasıyanık
  3. Uçak vb. araçlar özel mekanizma ile yerden yükselmek, havada yol almak.
  4. Sıvı, gaz veya buhar durumuna geçmek.
  5. Rengi solmak

    Rengi birdenbire uçtu.

    P. Safa
  6. Rüzgâr veya başka bir itici güçle yerinden ayrılıp uzağa gitmek.
  7. Yüksek yerden düşmek veya yuvarlanmak.
  8. Belirmek

    Sakalı yeni çıkmış, yüzünde çocukça ifadeler uçuyordu.

    S. F. Abasıyanık
  9. Patlayıcı madde ile parçalanmak.
  10. Yar, uçurum.
  11. (en)Take wing.
  12. (en)Wing.
  13. (en)Evaporate.
  14. (en)Fade.
  15. (en)Barrel.
  16. (en)Flush.
  17. (en)Freak out.
  18. (en)Sail.
  19. (en)Soar.
  20. (en)Belt.
  21. (en)Flit.
  22. (en)Float.
  23. (en)Flutter.
  24. (en)Consume.
  25. (en)To get high.
  26. (en)Vanish.
  27. (en)Scorch.
  28. (en)Plane.

uçmak söyleşmesi

  1. Hacivat ile Karagöz arasında geçen tipik bir söyleşme. Karagöz burada uçtuğunu ye çeşitli serüvenlere atıldığını söyler, sonunda herşeyin düş olduğu anlaşılır.

uçmakta

  1. (en)Aflight, on the wing.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

uçmak söyleşmesiuçmaktauçmauçma arabasıuçma aygıtıuçma düzeniuçma kabiliyetiuç alanuç atardamaruç baba torikuç beyi
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın