uç ne demek?

  1. Genellikle uzun bir nesnenin incelerek biten son ve sivri noktası

    Bu resmin iki gözü bir makasın ucu ile oyulmuştu.

    A. Gündüz
  2. Uzun bir şeyin baş veya son noktası.
  3. Bir şeyin kenarı

    Kırk kişilik bir masanın bir ucunda, üç kişiyiz.

    R. H. Karay
  4. Bir uzaklığın son noktası

    İstikbal bu yolun ucundan bir güneş gibi doğuyor.

    F. R. Atay
  5. Bir şeyin başı, tepesi

    Ayaklarının ucuna basarak beşiğin yanına geldi.

    H. E. Adıvar
  6. Türk devletlerinde genellikle sınır boylarındaki eyalet ve sancak.
  7. Sebep.
  8. Bir elektrik bağlantısının yapıldığı nokta
  9. Akımın bir aygıta giriş ve çıkış noktası.
  10. Son, nihayet.
  11. Kıyı, kenar.
  12. Sınır, hudut.
  13. Neden, sebep.
  14. (en)Peak.
  15. (en)Terminal.
  16. (en)Point.
  17. (en)Extremity.
  18. (en)The extreme.
  19. (en)Apex.
  20. (en)Cusp.
  21. (en)Pole.
  22. (en)Tail.
  23. (en)Edge.
  24. (en)Extreme.
  25. (en)Limit.
  26. (en)Spout.
  27. (en)Summit.
  28. (en)Apex /.
  29. (en)Snag.
  30. (al)Pol, Klemme, Anschlussklemme
  31. (fr)Borne

uç alan

  1. (en)Terminal area

uç atardamar

  1. Diğer atardamarlarla anastomozu bulunmayan atardamar, end arter.
  2. (en)End-artery.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

uç alanuç atardamaruç baba torikuç beyiuç beyinin karısıuç beyliğiuç buzultaşıuç değer dağılımıuç değerleruç değiştirme
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın