trouble ne demek?

  1. Rahatsız etmek, tedirgin etmek
  2. Karıştırmak, altüst etmek, bulandırmak
  3. Zahmet etmek
  4. Üstünde durmak, dikkat etmek
  5. Üzülmek, telaşlanmak
  6. Zahmet, sıkıntı, üzgü, üzüntü
  7. Sıkıntılı şey, mesele
  8. Rahatsızlık, hastalık
  9. Üzmek, bulandırmak, dert etmek
  10. Istırap, dert, keder, bela
  11. Başını ağrıtmak, eziyet vermek
  12. Zahmet vermek, canını sıkmak

trouble confusion

  1. Gürültü

trouble maker

  1. Sorun yaratan

Türetilmiş Kelimeler (bis)

trouble confusiontrouble makertrouble makingtrouble oneselftrouble shootertrouble shootingtrouble spottroubledtroubled waterstroublelesstroubadourtrou del ouptroattrocartrocar trochartrochaictrochal
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın