traverse ne demek?

  1. Karşıdan karşıya geçirmek, her iki yöne hareket ettirmek, çaprazlama geçmek, zikzak çizerek gitmek, mil etrafında döndürmek, bir uçtan diğerine çizmek.

    He traversed the desert in a single day: Tek bir günde çölün bir ucundan öbür ucuna geçti.

  2. Bir yandan öbür yana uzanmak.

    The railway traverses the country: Demiryolu, ülkenin bir yanından öbür yanına uzanıyor.

  3. Aykırı, çapraz
  4. Kat eden kısım
  5. Çapraz kısım
  6. Çapraz duran şey
  7. Travers
  8. Dikkatle incelemek, karşı çıkmak.
  9. Üstünden geçmek

    The Galata Bridge traverses the Golden Horn: Galata Köprüsü Haliç'in üstünden geçiyor.

traverse checking

  1. Çapraz denetim

traverse motion

  1. Zikzak hareket

Türetilmiş Kelimeler (bis)

traverse checkingtraverse motiontraverse sailingtraversertraverstraversabletraversaltravetraveltravel agencytravel agenttravel allowancetravailtravay
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın