to slow down ne demek?
- Yavaşlatmak
yavaşlatmak
- Yavaşlamasını sağlamak, yavaşlamasına yol açmak, hızını kesmek.
- Decelerate.
- Retard.
- Slack.
- Slacken.
- Slow.
- Go slow.
- Slow down.
- To slow down.
- To retard.
to slow sth down
- Yavaşlatmak
to slog
- Didinmek
slow
- Yavaş, ağır, bati
- Ağır yürür, yavaş gider
- Geri kalmış
- Güç anlayan
- Can sıkıcı, bıktırıcı
- Hızlı koşmaya elverişli olmayan (koşu yolu)
- Yavaş yavaş, ağır ağır
- , (sık sık up veya down ile) hızını eksiltmek, yavaşlatmak
- Ağırlaşmak, yavaşlamak, gecikmek
- Yavaşlamak, yavaşlatmak
down
- Aşağıya doğru
- Keyifsiz, morali bozuk
- Hav
- Aşağı, aşağıya
- Aşağı indirmek, alaşağı etmek, yere yıkmak, devirmek, düşürmek
- İniş
- İnce kuş tüyü, yonda
- İnce tüy, ayva tüyü
- Yenmek (sporda)
- Bir yudumda içmek, mideye indirmek.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
to slow sth downto slogto slopto slopeto slope offtoto a callto a certain degreeto a conversationto a crumbto a dayto a degreeto a distanceto a faultto a great extenttt 1t 3T antijenleriT bağımlı antijenslowslow and broad temposlow and sureslow assetsslow burnslow clockslow coachslow cookerslow decayslow downsloaneslobslobberslobber slabberslobber over