to jump at ne demek?

1. Atlamak

atlamak

1. Bir engeli sıçrayarak veya fırlayarak aşmak.
2. Yüksek bir yerden alçak bir yere, ayaküstü gelecek biçimde kendini bırakmak.
3. Binmek
4. Basında haberi zamanında verememek veya diğer gazetelerden öğrenmek.
5. Okuma, yazı yazma, sayı sayma vb. işlerde bazı bölümleri üstünkörü geçmek.
6. Sınıfı okumadan geçmek.
7. Çıkmak, inmek
8. Yanılmak, aldanmak.
9. Jump.
10. Leap.

to jump for joy

1. Tepinmek

to jump on sb

1. Çullanmak

jump

1. Atlamak
2. Sıçramak
3. (parayla ilgili bir miktarda) ani yükselme, fırlama.
4. Eğlenceli olmak
5. Sevişmek, ilişkiye girmek
6. Atlama, sıçrayış
7. Sıçramak, atlamak, fırlamak, zıplamak
8. Sıçratmak, zıplatmak, fırlatmak, atlatmak
9. Üzerinden atlamak
10. Içine atlamak, binmek (tren)

at

1. Satrançta, her yönde siyahtan beyaza ve beyazdan siyaha bir hane atlayarak L biçiminde hareket eden taş.
2. Astatin elementinin simgesi.
3. Atgillerden, binme, yük çekme, taşıma vb. hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan.
4. Tek parmaklılar (Perissodactyla) takımının,atgiller (Equidae) familyasından, küçük başlı ve kısa kulaklı, uzun kıllı yele ve kuyruğu olan, geniş bir tırnakla çevrilmiş olan üçüncü parmağının ucu ile yere basan, bütün dünyaya yayılmış, erkeğine aygır, dişisine kısrak denilen bir tür.
5. Zoolojik sınıflandırmada Equidae ailesinin equus cinsinden olan at türüne verilen genel ad, hippos.
6. Primarily, this word expresses the relations of presence, nearness in place or time, or direction toward; as, at the ninth hour; at the house; to aim at a mark.
7. It is less definite than in or on; at the house may be in or near the house.
8. From this original import are derived all the various uses of at.
9. Relation of proximity to, or of presence in or on, something; as, at the door; at your shop; at home; at school; at hand; at sea and on land.
10. The relation of some state or condition; as, at war; at peace; at ease; at your service; at fault; at liberty; at risk; at disadvantage.

Türetilmiş Kelimeler (bis)