Eksiksiz, tam
Örnek:
Güller bütün güller bu sabah / Bir ağızdan şarkı söyler gibi açıyor her bahçede. N. Cumalı
Çok sayıdaki varlık ve nesnelerin hepsi
Örnek:
Bütün civar köylerde onu sevmeyen yoktu. Y. K. Karaosmanoğlu
Bozuk olmayan (para).
Parçalanmamış.
Birlik, tamlık
Örnek:
Şiirde bir bütünün lüzumuna inananlar bile mısralar arasında birtakım aralıklar kabul eder. O. V. Kanık
Tümel niceleyicinin Türkçe'deki bir karşılığı.
Eksiksiz, tüm.
Entirety.
Grand.
İntact.
Entire.
Whole.
Complete.
Total.
Every.
Solid.
Undivided.
Gross.
All-Out.
Aggregate.
Clear.
Continuum.
Out-And-Out.
Round.
Sheer.
Unbroken.
Utter.
One and only.
The whole.
The total.
Totality.
Complement.
Holo-.
Omni-.
Pan-.
reklamlar
Bunları Kaçırmayın
BİS, bir sözün içinde geçtiği başka sözler bulmak için üretilmiş bir araçtır, özellikle birden çok sözden oluşan çeşitli terim ve deyimleri bulmaya yarar. (BİS Kelime Türetmece)
Belirli harflerini bildiğiniz kelimeleri bulabilirsiniz. (Bulmaca Yardımcısı)