the point directly underneath ne demek?

1. Nadir

nadir

1. Seyrek, az bulunur.
2. Az, seyrek
3. Bk. ayakucu.
4. Ender bulunur.
5. Az bulunan.
6. Rare.
7. Unusual.
8. Exceptional.
9. Few and far between.
10. Infrequent.

the

1. Belirli durumlarda isimden önce kullanılır
2. O (tarif edatı, harfi tarif, belirtme sıfatı)
3. Ne kadar, o kadar (mukayese sıfatlarından evvel)

the 1967 borders

1. 1967 sınırları, yeşil hat, Bağımsızlık Savaşı sonrasında ateşkes anlaşmalarında oluşturulan sınırlar (İsrail Tarihi)

point

1. Işaret etmek, göstermek
2. Yöneltmek
3. Hedefe nişan almak
4. Duvar taşları arasını çimento ve harç ile doldurmak
5. Ucunu sivriltmek
6. Hareketsiz durup avın yerini göstermek(av köpeği),ferma etmek.point at parmakla işaret etmek
7. Tüfeğin namlusunu hedefe çevirmek.point a gun tüfekle nişan almak
8. Sivri uç,burun denize uzanan burun
9. Nokta
10. Sivri uçlu şey

directly

1. Direkt olarak
2. Dosdoğru, doğruca
3. Hemen, yapar yapmaz
4. Açıkça, anlaşılır biçimde
5. Doğrudan doğruya

Türetilmiş Kelimeler (bis)