the freezer is broken ne demek?
- Dondurucu bozuldu.
dondurucu
- Donmaya yol açan, donduran şey.
- Çok soğuk (hava).
- Freezing.
- Frosty.
- Cutting.
- Nipping.
- Perishing.
- Deep-freezer.
- Chilling.
- Refrigerant.
the
- Belirli durumlarda isimden önce kullanılır
- O (tarif edatı, harfi tarif, belirtme sıfatı)
- Ne kadar, o kadar (mukayese sıfatlarından evvel)
the 1967 borders
- 1967 sınırları, yeşil hat, Bağımsızlık Savaşı sonrasında ateşkes anlaşmalarında oluşturulan sınırlar (İsrail Tarihi)
freezer
- Dondurucu, derin dondurucu, buzluk, buzdolabı
- Donduran şey, dondurma makinası
- Yemekleri dondurarak uzun bir süre muhafaza eden dolap, dondurucu dolap.
is
- Dumanın değdiği yerde bıraktığı kara leke
- Yakıtın tam yanmamasından oluşan, dumanla yükselen kömürleşmiş tanecikler.
- Sürme (II).
- Yanma odalarında ya da ateşliklerin üstünde, yakıtın yanması sonucu biriken kurum.
- Bkz. sürme
- Soot.
- Black.
- Smut.
- Lampblack.
- Stands for Information System.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
thethe 1967 bordersthe 1st cervical vertebrathe 2004 tsunamithe 80 20 rulethe a teamthe abcthe abc powersthe ablativethe ablative caseththa sackthaithai boxingthai citizenfreezerfreezer burnfreezefreeze columnfreeze columnsfreeze displayfreeze dryfreezablefreefree admissionfree agencyfree agentfree along side shipfreadfreadlnfreakfreak me outfreak of nature