temaşa ne demek?

Kökeni: Farsça

  1. Hoşlanarak bakma, seyretme

    Benden evvel çoluk çocuk bütün ev halkı hayvanı temaşaya çıkmışlar.

    M. Ş. Esendal
  2. Oyun, temsil, piyes, tiyatro

    Bazı meddahlar da Karagöz oynatmış, şahbaz, hayalbaz veya hayalî isimleriyle yaşadıktan sonra temaşa hayatımızdan el etek çekmişlerdir.

    S. Ayverdi
  3. Bk. gösterim.
  4. Gezme, gezi.
  5. Ibretle bakmak.
  6. Seyretmek, seyre çıkmak.
  7. (en)Viewing.
  8. (en)Contemplating (with pleasure.
  9. (en)Play.

gösterim

  1. Sinema salonlarında filmin gösterilmeye başlanması, vizyon.
  2. Görüntülerin gösterici yardımıyla bir yüzeye yansıtılması işi, projeksiyon.
  3. Salonlarında filmin gösterilmeye başlanması, vizyon.
  4. Sinema, tiyatro, konser vb. sanat dallarında verilen gösterilerden her biri, seans.
  5. Bir niceliği, bir dizgeyi ya da bir olayı simgelerle belirtme.
  6. Bir film üzerindeki resimlerin gösterici yardımıyla görüntülüğe yansıtılarak görüntülerin oluşturulması
  7. Bu yolla, filmin tümünün ya da bir bölümünün izlenmesinin sağlanması
  8. Bir sinemanın belli bir izlencesinin yer aldığı ve belirli bir saatten başlayıp yine belirli bir saatte sona eren çalışması.
  9. Organik bileşiklerin yapısal özelliklerini göstermek için, sayılar ve sembollerin kullanıldığı bir sistem.
  10. (en)Projection, film projection, showing, film showing, performance, (ABD) screening, film screening,.

temaşa endüstrisi

  1. Bk. görünç işleyimi

temaşa etmek

  1. Seyretmek, bakmak.
  2. (en)To view

Türetilmiş Kelimeler (bis)

temaşa endüstrisitemaşa etmektemaşa oyunutemaşa sanatıtemaşa sanayiitemaşagahtemaşagertemaşagerantemaşahanetemaşaya dalmaktematema değiştirtema ile ilgilitema kataloğutema seç
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın