Hoşlanarak bakma, seyretme
Örnek:
Benden evvel çoluk çocuk bütün ev halkı hayvanı temaşaya çıkmışlar. M. Ş. Esendal
Oyun, temsil, piyes, tiyatro
Örnek:
Bazı meddahlar da Karagöz oynatmış, şahbaz, hayalbaz veya hayalî isimleriyle yaşadıktan sonra temaşa hayatımızdan el etek çekmişlerdir. S. Ayverdi
Bakışı bir şey üzerine çevirmek
Örnek:
Zamanla nasıl değişiyor insan / Hangi resmime baksam ben değilim. C. S. Tarancı
Aramak.
Bir şeyin yüzü bir yöne doğru olmak
Örnek:
Limana bakan penceresinden deniz görünürdü. O. V. Kanık
Bir şeyin gelişmesi veya iyi bir durumda kalması için emek vermek
Örnek:
Bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ olur. Atasözü
Beslemek, geçindirmek.
Bir iş birinden beklenmek.
Hastayı muayene etmek.
Tedavi etmek için ilgilenmek.
Bk. başvurmak
Front on to.
Check.
Contemplate.
Face.
Foster.
Glance.
Mind.
Refer.
To look.
To look at.
To look for.
Have a frontage on.
Look.
Look at.
Set eyes on.
Take a gander.
Give a look.
Look upon.
Take a look.
Take a look at.
Watch.
Supervise.
Superintend.
Attend.
Keep.
Consult.
Look after.
Care for.
Feed.
Maintain.
Nurse.
Behold.
Concern.
Nurture.
Overlook.
Oversee.
Rear.
Regard.
Search.
Service.
Support.
Survey.
Tend.
View.
To overlook.
To face.
To take care of.
To examine.
To inspect.
To check.
To be in charge of.
To depend on.
To see to sth.
To see that sth is done.
To pay attention.
Command.
Feel.
To care.
reklamlar
Bunları Kaçırmayın
BİS, bir sözün içinde geçtiği başka sözler bulmak için üretilmiş bir araçtır, özellikle birden çok sözden oluşan çeşitli terim ve deyimleri bulmaya yarar. (BİS Kelime Türetmece)
Belirli harflerini bildiğiniz kelimeleri bulabilirsiniz. (Bulmaca Yardımcısı)