telefon ederek çağırmak ne demek?
- Buzz.
telefon
- Konuşmaları ileten ve yansıtan elektrik tesisatının bütünü.
- Birbirinden uzakta bulunan iki kişinin konuşmasını sağlayan aygıt.
- Dog and bone , phone , telephone.
- Telephone.
- Phone.
- Blower.
- Lineman.
- Telephone call.
- Bell.
- Buzz.
telefon abonesi
- Telephone subscriber.
erek
- Gerçekleştirmek için tasarlanan ve erişmek istenilen şey, amaç.
- Alıcı ışıtacının, üzerinde elektronik görüntü oluşan bölümü.
- Almaçlarda görüntülüğün iç çeperi.
- Amaç, gaye.
- Hedef.
- Misvak ağacını çok yediğinden dolayı devenin karnı incinmek.
- Eğitim etkinliklerine yön veren, öğrencilere kazandırılması istenilen davranımların oluşumunda hep göz önünde tutulan ve önceden düşünülen sonuç.
- Bir iş yapılırken, bir eyleme geçilirken varılmak istenilen son.
- Aim.
- Goal.
çağırmak
- Birinin gelmesini kendisine yüksek sesle söylemek, seslenmek
- Herhangi birinin bir yere gelmesini istemek, davet etmek
- Binmek için bir araç istemek
- Yüksek sesle şarkı, türkü söylemek
- Invite.
- Summon.
- Invoke.
- Cry out.
- Call for.
- Call in.