tefrişat ne demek?

1. Döşeme işleri.
2. Döşemenin gerektirdiği bütün parçalar veya eşyanın tümü

   Görüyorum ki salonun tefrişatı henüz tamamlanmamış. Bütün koltuklar yerleştirildikten sonra tekrar geliriz.

   H. Taner

3. Furnishings.

döşeme

1. Döşemek işi.
2. Yapılarda taban üzerine döşenen tahta vb. kaplama
3. Bir yapının döşenmesine yarayan her türlü eşya, mefruşat.
4. Koltuk, kanepe, divan vb.nin kumaş, yay, pamuk vb. bölümleri
5. Taşıtların koltuk, taban, tavan vb. yerleri.
6. Halk edebiyatında ve türkülerden önce söylenen, bazen tekerleme biçiminde olan uyaklı giriş bölümü
7. Âşık gösterisinde saz faslı bittikten sonra, âşıkların başladığı düzyazı tekerleme. Burada âşık bilgiler de verir.
8. Bir görünçlüğün döşenmesine yarayan eşya ve gereçler.
9. Appointments.
10. Floor.

tefriş

1. Döşeme işi.
2. Bir yeri gerekli eşya ile döşeme.
3. Döşeme. Yayma. Yayıp döşeme.
4. Spreading out over.
5. Paving.
6. Covering.
7. Furnishing.
8. Providing with furnishing.

tefriş etmek

1. Döşemek.

Türetilmiş Kelimeler (bis)