tecessüm ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. Boyut kazanma, cisimlenme.
  2. Görünmeye başlama, belirme.

    İşte cetlerimize ebedi hayatı tecessüm ettirmeye yeten malzeme bundan ibarettir.

    A. H. Tanpınar
  3. Göz önüne gelme, canlanma.
  4. Cisim şekline girmek. Maddeleşmek. Göz önüne gelmek. Mücessem olup görünmek. Cisimleşmek.
  5. (en)Assuming a bodily form.
  6. (en)Embodiment.
  7. (en)Becoming tangible.
  8. (en)Appearance.
  9. (en)Becoming apparent.

boyut

  1. Bir cismin herhangi bir yöndeki uzantısı.
  2. Nitelik, genişlik, kapsam
  3. Durum
  4. Doğruların, yüzeylerin veya cisimlerin ölçülmesinde ele alınan üç doğrultudan uzunluk, genişlik ve derinlikten her biri, buut.
  5. Veri yapısının uzunluğu.
  6. Bir yöndeki büyüklük.
  7. (en)Size.
  8. (en)Format.
  9. (en)Extent.
  10. (en)Dimensions.

tecessüm etmek

  1. Boyut kazanmak, cisimlenmek, belirmek.
  2. Görünmeye başlamak, belirmek.
  3. Göz önünde canlanmak.

tecessümi hayal

  1. Hayal görme. (Osmanlıca'da yazılışı: tecessüm-i hayâl)

Türetilmiş Kelimeler (bis)

tecessüm etmektecessümi hayaltecessüdtecessüstecessüsat
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın