taptaze ne demek?
- Çok taze.
- Bozulmadan, değerinden bir şey yitirmeyerek
Ama bu güzel, bu ince hatıra, bütün acılığı ve bütün tatlılığı ile içinde taptaze duruyor.
Y. Z. Ortaç - Very fresh.
çok
- Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı
- Aşırı bir biçimde
- Galore.
- Great.
- Handsome.
- Infinite.
- Like blazes.
- Perfectly.
- Power of.
- Profu.
taptal
- Aşk, muhabbet, sevgi
taptık
- "Allah'a taptık, inandık, ibadet ettik" anlamında kullanılan isim.