take ne demek?

  1. Almak

    Be sure to take a sweater! / Yanına kazak almayı ihmal etme!

  2. Götürmek

    Will you take the dog to the vet? / Köpeği veterinere götürür müsün?

  3. Çekmek (fotoğraf)
  4. Tutmak, yakalamak
  5. Ele geçirmek, elde etmek

    They took first prize. / Birinci ödülü aldılar.

  6. Kazanmak
  7. (took, taken) almak
  8. Kenetlenmek
  9. Katlanmak, dayanmak, tahammül etmek

    Can it take such rough treatment? / Böyle hor kullanıma dayanabilir mi?

  10. Kapmak
  11. (iş/yolculuk) (belirli bir zaman) sürmek

    This job will take us one day. / Bu iş bir gün ister.

    The trip'll take you six hours. / Yolu altı saatte alırsın.

  12. Yakalamak, gasp etmek
  13. Istemek, gerekmek

    How many men will it take to do it? / O iş kaç adam ister?

  14. Tuzağa düşürmek
  15. Seçmek
  16. Satın almak
  17. Kiralamak
  18. Olmak
  19. Abone olmak
  20. Almak, içine sığmak

    The canal won't take a ship that big. / O kadar büyük bir gemi kanala sığmaz.

  21. Çıkarmak

    Take five from ten. / Ondan beşi çıkar.

  22. Uğramak
  23. Karşılamak

    How will he take this news? / Bu haberi nasıl karşılayacak?

  24. Farz etmek, saymak
  25. Anlamak, kavramak
  26. Yapmak
  27. Almak, kabul etmek

    We don't take traveler's checks. / Seyahat çeki almıyoruz.

    She took the blame for it. / Suçu üzerine aldı.

  28. Faydalanmak
  29. (bir yemeğe) (tat verebilecek bir madde) koymak/katmak/ekmek/sıkmak; kullanmak

    Do you take sugar in your coffee? / Kahveyi şekerli mi içiyorsun?

  30. Ile gitmek
  31. Duymak, hissetmek
  32. Tutmak
  33. Da yanmak
  34. (argo) aldatmak, kandırmak
  35. Alma, alış
  36. Tutma, tutuş
  37. Çekim. (para olarak) hasılat

almak

  1. Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak
  2. Bir şeyi veya kimseyi bulunduğu yerden ayırmak.
  3. Birlikte götürmek.
  4. Satın almak
  5. Ele geçirmek, fethetmek
  6. İçine sığmak.
  7. Kabul etmek.
  8. Kendine ulaştırılmak, iletilmek.
  9. Bk. çevirmek
  10. (en)Take.

take a back

  1. Arka planda kalmak, kendini göstermemek

take a back seat

  1. Arka planda kalmak, önemini yitirmek, ön plana çıkmamak

Türetilmiş Kelimeler (bis)

take a backtake a back seattake a bad turntake a bashingtake a bathtake a bearingtake a beatingtake a bite of s.t.take a breaktake a breathtaktak çevirtak ı zafertak polimeraztak tak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın