Dönüşmesini sağlamak, tahvil etmek
Örnek:
İnsan soyu ne yazık ki, sükûneti kavgaya, anlaşmayı tartışmaya dönüştürmekte bütün öbür yaratıklardan önde geliyor. H. Taner
Bir şekli, belli bir kurala göre, başka bir şekle çevirmek.
Ses ve görüntü verisinin kayıt veya gösterim biçimini değiştirmek.
Yalnız bir kişiye, bir şeye ait veya ilişkin olan
Örnek:
Kendisini özel olarak görmek istediğini söyledi. F. R. Atay
Bir kişiyi ilgilendiren veya kişiye ait olan, hususi, zatî
Örnek:
Özel bir diyeceği varmış gibi koluma girdi sokakta. N. Cumalı
Devlete değil, kişiye ait olan, hususi, resmî karşıtı.
Dikkatle değer, istisnai.
Her zaman görülenden, olağandan farklı.
Genelden ayrı olan; bir nesneler öbeğine ya da tek bir nesneye özgü olan. 2-(Mantıkta) Cinse karşıt olarak türle ilgili olan.
Single.
Exceptional.
Different.
Special.
Custom.
Personal.
Private.
Distinctive.
Particular.
Specific.
Proper.
Ad hoc.
Closet.
Esoteric.
Especial.
Exclusive.
Express.
Extraordinary.
İndividual.
İntimate.
Peculiar.
Privy.
Proprietary.
Sole.
State.
Very.
Self.
Spécial
reklamlar
Bunları Kaçırmayın
BİS, bir sözün içinde geçtiği başka sözler bulmak için üretilmiş bir araçtır, özellikle birden çok sözden oluşan çeşitli terim ve deyimleri bulmaya yarar. (BİS Kelime Türetmece)
Belirli harflerini bildiğiniz kelimeleri bulabilirsiniz. (Bulmaca Yardımcısı)