taalluk etmek ne demek?

  1. İlgili bulunmak, ilgili olmak, ilgilendirmek

    Bu iş benim hayatımın felaketine taalluk ediyor.

    H. R. Gürpınar
  2. Ilişkin olmak.
  3. (en)To concern.
  4. (en)To touch on.
  5. (en)To be related to.
  6. (en)To be connected with.

taalluk

  1. İlgisi olma, ilgisi bulunma, ilgi, ilinti.
  2. Bağlılık. Münasebet. Alakalı oluş. Ait olma.
  3. (en)Connection.
  4. (en)Relation.

taallukat

  1. Hısım ve yakınlar.
  2. Bir kimsenin yakınları, akrabaları. Alakalılar.
  3. (en)Çokluk, isim, eskimiş (taalluka:t) Arapça ta¤allu®¥t, ta¤allu®'un çokluk biçimi.

etmek

  1. Bir işi yapmak
  2. Bir durumu ortaya çıkarmak.
  3. "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
  4. Bulmak, erişmek
  5. Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
  6. Herhangi bir değerde olmak
  7. Vermek.
  8. Eşit değer kazanmak.
  9. (en)Step.
  10. (en)Say.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

taalluktaallukattaallültaallülattaallümtaaltaalataataabtaabavertaabbuditaabbüdetmeketmek yapmaketmeetme bulma dünyasıetme bulursun, inleme ölürsünetme bulursun, inleye inleye ölürsünetme eyleme
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın