tümsek ne demek?

  1. Küçük tepe, tüm (II), tümbek

    Sazlarla, kamışlarla örtülü bir tümseği atladım. Kıyıdayım.

    O. V. Kanık
  2. Çıkıntılı yer, kabarıklık, şişkinlik

    Bu uzun hayalden birdenbire önümde bir tümsek beni uyandırdı.

    H. E. Adıvar
  3. (en)Rise.
  4. (en)Bank.
  5. (en)Small mound.
  6. (en)Prominent.
  7. (en)Convex.
  8. (en)Knoll.
  9. (en)Small wound.
  10. (en)Small pile.
  11. (en)Lunch.
  12. (en)Heap.
  13. (en)Molehill.
  14. (en)Kame.
  15. (en)Knurl.
  16. (en)Bench.
  17. (en)Obstruction.
  18. (en)Umbo.
  19. (en)Camber.
  20. (en)High ground.
  21. (en)Rising ground.
  22. (en)Gibbous.
  23. (en)Protuberant.
  24. (en)Mound.
  25. (en)Bump.
  26. (en)Swell.
  27. (en)Prominence.
  28. (en)Protuberance.
  29. (en)Hillock.
  30. (en)Hump.
  31. (en)Barrow.
  32. (en)Bulge.
  33. (en)Hummock.

tümsek ayna

  1. Yansıtıcı yüzeyi tümsek olan dışbükey ayna. anlamdaş dışbükey ayna.
  2. Yansıtıcı yüzeyi tümsek olan dışbükey ayna. anlamdaş dışbükey ayna.
  3. (en)Convex mirror.
  4. (al)Konvexspiegel
  5. (fr)Miroir convexe

tümsek mercek

  1. Geçirdiği ışık ışınlarını ana eksene doğru toplayan, ortası çevresinden daha kalın mercek, anlamdaş yakınsak mercek.
  2. Geçirdiği ışık ışınlarını ana eksene doğru toplayan, ortası çevresinden daha kalın mercek, anlamdaş yakınsak mercek.
  3. (en)Convex lens.
  4. (al)Brennglas, Sammellinse
  5. (fr)Lentille convexe

Türetilmiş Kelimeler (bis)

tümsek aynatümsek mercektümsek yapmaktümsekleşmetümsekleşmektümseklitümsekli yoltümsekliktümsayıtümtüm adtüm adlartüm adları bultüm ağtübajtübaltübaperitonealtübbatübban
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın