swelling ne demek?

  1. Şişirme
  2. Şişme, şiş, şişkinlik, şişlik
  3. Kabaran, kabarık, kabarma, kabartı
  4. Şişirilmiş, abartılı
  5. Yükseltme, yükselme
  6. Yumru, çıban

şişirme

  1. Şişirmek işi.
  2. Baştan savma, kötü (iş)
  3. Tanelerin nişasta kısmının jelatinleştirilmesi için nem, basınç ve ısıya maruz bırakma işlemi. Yemlere ekstrüzyon işlemi uygulandığında, basıncın birdenbire düşmesi nedeniyle hacmin artması gibi.
  4. Dövme işleminin yandan vurularak yapılanı.
  5. (en)Upsetting.
  6. (en)Exaggeration.
  7. (en)Blowing up.
  8. (en)Inflating.
  9. (en)Causing sth to swell up.
  10. (en)Shoddy or sloppy piece of work.

swelling controlledsystem

  1. Şişme kontrollü sistem

swell

  1. Şişmek, kabarmak
  2. Büyümek, yükselmek, artmak, çoğalmak
  3. Dolmak, yükselmek, rüzgarla şişmek, taşmak
  4. Boşalmak (göztaşı vb.)
  5. Göğsü kabarmak, iftihar etmek
  6. Gurur duymak, koltukları kabarmak, gururlandırmak, koltuklarını kabartmak

Türetilmiş Kelimeler (bis)

swelling controlledsystemswellswell mobswell organswell outswell up
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın