sundurma ne demek?
- Yağmurdan, güneşten korunmak için yapılan ve arkası bir duvara verilen çatı
Odalarımıza gitmek üzere sundurmadan sofaya geçmeye hazırlandığımız sırada bir haberle karşılaştık.
R. N. Güntekin - Biçiminde olan, sundurma görevini yapan.
- Üstü kapalı balkon, evlerin önündeki taşlık
Hanın sundurmasına çıktığım zaman yemiş dolu tabaklar dizilmiş masa hazırdı.
R. H. Karay - Sundurmak işi.
- Sundurma biçiminde olan, sundurma görevini yapan.
- Boyunduruk.
- Projected.
- Console.
- Coving.
- Cantilever.
- Overhung.
- Porch.
- Shed.
- Temporary store.
- Lean-to roof.
- Penthouse.
- Projection.
- Lean-to shed.
- Shanty.
- Barn.
- Hanger.
- Bracket.
- Portico.
- Hovel.
- Portal.
- Prostyle.
- Projecting.
sundurma çatı
- (Mimarlık) Bir damı örten ve tek akıntı yüzeyi olan çatı.
- Lean-to roof, penthouse, shed.
- Appentis
sundurmak
- Sunma işini yaptırmak.
- Vermek.
- To project.
- To extend.
- To prolong.
- To overhang.
- To let.
- To let to jut.