su içerek yutmak ne demek?
- Wash down.
wash
- Badanalamak, boyamak
- Elini yüzünü yıkamak
- Erozyona uğratmak
- Yıkama, yıkanma
- Çamaşır
- Deniz veya nehir suyunun çalkanmasından hasıl olan ses
- Dalga sesi, kürek palası veya gemi çarkının meydana getirdiği su akıntısı
- Dalgaların sahile attığı süprüntü
- Sulu mutfak artığı
- Ağıza güzel koku vermek için kullanılan sıvı
su
- Yaşam kaynağı.
- Bu sıvıdan oluşan kitle, deniz, akarsu
- Meyve, sebze vb.nin sıkılmasıyla elde edilen sıvı.
- Bazı kokulu yaprak veya çiçekler imbikten çekilerek elde edilen kokulu sıvı.
- Yemeğin sulu bölümü
- Hidrojenle oksijenden oluşan, oda sıcaklığında sıvı durumunda bulunan, renksiz, kokusuz, tatsız madde, ab.
- Demir araçları ateşte kızdırdıktan sonra, suya daldırılarak sağlanılan sertlik.
- Sutaşı.
- Bkz. çay.
- H2O; yer yüzeyinin en büyük bölümünü oluşturan, kimyaca çok kalımlı, renksiz, kokusuz, tatsız sıvı.
su ağzı
- Yangın söndürme amacıyla kent su döşeminden suyun alındığı ağız.
yutmak
- Ağızda bulunan bir şeyi yutağa geçirmek.
- Tam ve doğru söylememek.
- İnanmak, aldanmak, kanmak
- Söylemek istediği bir sözü kendini tutarak söylememek.
- İyice, eksiksiz olarak öğrenmek
- Işık, ses gücünü, parlaklığını azaltmak
- Dayanıp sesini çıkarmamak, katlanmak.
- Haksız olarak kendine mal etmek, zorbalıkla elinden almak
- Oyunda bir şey kazanmak.
- Absorb.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
susu ağzısu akarken testiyi doldurmalısu akciğerisu akışını düzenleyen araçsu akrebisu aktığı yere akarsu aktivitesisu alan deliksu alma teknesiss esS 2 propilpiperidinS A düğümS adenozil homosisteiniçerek unutmaya çalışmakiçereniçeriçer gözeiçer hücreiçerdeiçerden bilgiiçe akaniçe akımlı iziçe akışlı bölgeiçe bakışiçe çekimli seslikiçiç acemilikiç acısıiç açıiç açıcı