stand upright ne demek?
- Dik durmak
dik
- Yatay bir düzleme göre yer çekimi doğrultusunda bulunan, eğik olmayan
- Eğimi dike yakın olan
- Yatık durmayan, sert.
- Sert, kalın, tok (ses)
- Sert (bakış).
- Ters, aksi (söz).
- Kaba, yersiz (davranış)
- Birbirine dikey olan doğrulardan oluşmuş.
- Bk.dikme.
- Yatay bir düzleme göre yerçekimi doğrultusunda bulunan, eğik olmayan.
stand up
- Ayağa kalkmak, dikilmek, dik dik olmak, kalkmak, savunmak, taraftarı olmak, dayanmak, yılmamak, bekletmek, ağaç etmek
- Kalkık, dik, ayakta yapılan, ayaküstü alınan, şiddetli, sert
stand up for
- Savunmak, taraftarı olmak
upright
- Dik olarak
- Doğru, dikey, dik
- Dürüst, doğru
- Doğru, dikine, dikey olarak
- I .direk
- Dimdik duran şey
- Dik piyano, düz piyano
- (futbol) kale
Türetilmiş Kelimeler (bis)
stand upstand up forstand up tostand uponstand a chancestand a drinkstand adjournedstand aghaststand alstandstand alonestand alone modemstand alone programstand aloofstanagstanat yunağıstancestanchstanchionuprightupright pianoupright positionupright siloupright tower desksideuprightlyuprightnessuprightsupraiseuprapidiluprapydiluprateuprear