Bir yere çıkarken veya bir yerden inerken basılan ve art arda gelen, birbirine belirli aralıkları olan düz yüzeylerden her biri
Örnek:
Koşarak basamaklara yürüdü, merdivenleri bir solukta çıktı. P. Safa
Derece, aşama, kerte, evre.
Bir amaca ulaşmak için yararlanılan kişi, durum veya yer
Örnek:
Bunlar memleketin edebiyat tarihinde beni yavaş yavaş yükselten birer basamak. H. E. Adıvar
Ondalık sayı sisteminde bir sayının sağdan sola doğru rakamlarının derecelerine göre her birinin bulunduğu yer, hane.
Bir tam denklemde bulunan bilinmeyenin en yüksek kuvveti.
Bir sayının 10'un tümsayılı üstleri olarak büyüklük düzeyi.
Bir işlevin kaç kez türevinin alındığını gösteren sayı; bir türevli denklemin en yüksek türevli terimi.
Kimi binitlerin iki yanında bulunan, ayak basılacak biçimde uzun, yatay düzlem.
Motorlu araçların bakım ve onarım işlerinin yapıldığı birim, bakımevi.
Step.
Degree.
Scale.
Tier.
Gradin.
Grade.
Stage.
Bracket.
Echelon.
Remove.
Stair.
Rank.
Rung basamak.
Rung of a ladder.
Functional grade.
reklamlar
Bunları Kaçırmayın
BİS, bir sözün içinde geçtiği başka sözler bulmak için üretilmiş bir araçtır, özellikle birden çok sözden oluşan çeşitli terim ve deyimleri bulmaya yarar. (BİS Kelime Türetmece)
Belirli harflerini bildiğiniz kelimeleri bulabilirsiniz. (Bulmaca Yardımcısı)