speed ne demek?

  1. Hız, sürat
  2. Ivinti, çabukluk, çabuk gitme
  3. Çabuk gitmek, süratle gitmek koşmak, acele etmek
  4. Acele ettirmek, hız vermek
  5. Yolunu açık etmek, uğurlamak, yolcu etmek, hızlandırmak, hız yapmak, süratli gitmek, başarılı olmak
  6. Eski uğur, başarı, muvaffakiyet: (argo) amfetamin
  7. Eski muvaffak etmek
  8. Eski uğurlu kılmak, uğur getirmek
  9. Uğurlamak, geçirmek

speed brake

  1. Uçağın hızını kesmek için kullanılan kanatların üstündeki kumanda yüzeyi
  2. Hız freni

speed converter concentrator

  1. Hız değiştiren yoğunlaştırıcı
  2. Hız değiştiren çoğullayıcı

Türetilmiş Kelimeler (bis)

speed brakespeed converter concentratorspeed counterspeed dialingspeed indicatorspeed lathespeed limitspeed merchantspeed of contrast perceptionspeed of convergencespee eğrisispeechspeech analysisspeech bandspeech center
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın