soğuk ne demek?

  1. Isısı düşük olan, sıcak karşıtı

    Bu el soğuktu ve titriyordu.

    P. Safa
  2. Üşütecek derecede ısısı olan

    Güneşli, soğuk bir gündü.

    S. F. Abasıyanık
  3. Isının üşütecek kadar az veya düşük olması durumu

    Karın soğuğu başka bir tür soğuktur.

    S. F. Abasıyanık
  4. İlgisiz, sevimsiz bir biçimde veya memnuniyetsizliğini belli ederek.
  5. Duygudan, sevgiden yoksun olan, yakın ve içten olmayan.
  6. Yakın ve içten olmayan, ilgisiz

    Soğuk tavırla birbirlerini selamlayıp uzaklaştılar.

    R. H. Karay
  7. Sevimsiz veya yersiz, antipatik

    Bu soğuk, yavan sözler zevkimi rencide ediyordu.

    H. C. Yalçın
  8. Cinsel istek duymayan.
  9. Bağıl olarak düşük sıcaklık dereceleri.
  10. (en)Remote.
  11. (en)Cold.
  12. (en)Chilly.
  13. (en)Cool.
  14. (en)Chill.
  15. (en)Frigid.
  16. (en)Freezing.
  17. (en)Calm.
  18. (en)Unfriendly.
  19. (en)Uncompanionable.
  20. (en)Unsympathetic.
  21. (en)Aloof.
  22. (en)Angular.
  23. (en)Apathetic.
  24. (en)Apathetical.
  25. (en)Bleak.
  26. (en)Distant.
  27. (en)Frosty.
  28. (en)Frozen.
  29. (en)Icily.
  30. (en)Inclement.
  31. (en)Inhospitable.
  32. (en)Marble.
  33. (en)Offish.
  34. (en)Parky.
  35. (en)Phlegmatic.
  36. (en)Phlegmatical.
  37. (en)Antipathetic.
  38. (en)Asexual.
  39. (en)Clinical.
  40. (en)Dank.
  41. (en)Dour.
  42. (en)Feeble.
  43. (en)Lukewarm.
  44. (en)Nippy.
  45. (en)Nonchalant.
  46. (en)Piercing.
  47. (en)Soulless.
  48. (en)Standoffish.
  49. (en)Stiff.
  50. (en)Unapproachable.
  51. (en)Wintry.
  52. (en)Cold weather.
  53. (en)The cold.
  54. (en)Clammy.
  55. (en)Dead.
  56. (en)Frostiness.
  57. (fr)Froid

soğuk acıtması

  1. (en)Frostbite.

soğuk açış

  1. (en)Cold boot

Türetilmiş Kelimeler (bis)

soğuk acıtmasısoğuk açışsoğuk aglutininsoğuk aglutinin hastalığısoğuk ağdasoğuk algınlığısoğuk algınlığım var.soğuk alkalili temizleyicisoğuk almaksoğuk alt üşeksoğubilimsoğucasoğuga karşı hassassoğuğa dayanıklı flüorışıl lambasoğuğa dayanmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın