small groove ne demek?
- Olukçuk
olukçuk
- Küçük oluk.
- Bazı organların yüzeyinde bulunan çentikler.
- Small groove.
- Anat.
- Sulculus.
small grained
- Küçük taneli
small glass jar
- Kavanoz
groove
- Yiv, saban izi
- Alay etmek
- Uğraşmak
- Oluk
- Alışkanlık, itiyat, âdet
- Oluk açmak
- (argo) bir şeye kendini vermek, dalmak
- Yiv açmak, çizmek
Türetilmiş Kelimeler (bis)
small grainedsmall glass jarsmall amountsmall amount tastedsmall and cosysmall and delicious watermelonsmall and largesmallsmall and sweetsmall apartmentsmall armssmall articlessmacksmack dabsmack ofsmackersmackinggroovegroove crackinggroovedgroovinggroovygroomgroom of the bedchambergroomedgroomergroominggroangroanergroaninggroatgroats