small groove ne demek?

  1. Olukçuk

olukçuk

  1. Küçük oluk.
  2. Bazı organların yüzeyinde bulunan çentikler.
  3. (en)Small groove.
  4. (en)Anat.
  5. (en)Sulculus.

small grained

  1. Küçük taneli

small glass jar

  1. Kavanoz

groove

  1. Yiv, saban izi
  2. Alay etmek
  3. Uğraşmak
  4. Oluk
  5. Alışkanlık, itiyat, âdet
  6. Oluk açmak
  7. (argo) bir şeye kendini vermek, dalmak
  8. Yiv açmak, çizmek

Türetilmiş Kelimeler (bis)

small grainedsmall glass jarsmall amountsmall amount tastedsmall and cosysmall and delicious watermelonsmall and largesmallsmall and sweetsmall apartmentsmall armssmall articlessmacksmack dabsmack ofsmackersmackinggroovegroove crackinggroovedgroovinggroovygroomgroom of the bedchambergroomedgroomergroominggroangroanergroaninggroatgroats
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın