smack ne demek?

🔊

🔊

1. Tokat atmak, şaplatmak.
2. Şapırdatmak, şaplak atmak, şaplatmak, şaklatmak, şamar atmak, tokatlamak, şapır şupur öpmek
3. Tokat, şamar
4. Eroin
5. Şapırtı
6. Tokat sesi, sesli şamar
7. Şap sesi.
8. Şapırtı ile öpmek veya tatmak
9. Of (soyut bir şey) kokmak, -in kokusu olmak.

   This smacks of treachery. / Bu ihanet kokuyor.

10. Yelkenli büyük balıkçı kayığı, alamana.
11. (bir yiyecekte/içecekte) (belirli bir şeyin) hafif bir tadı olmak.

    This coffee smacks of cardamom. / Bu kahvede hafif bir kakule tadı var.

12. Hafif koku veya lezzet

tokat

1. İnsana el içi ile vuruş, şamar, beşkardeş.
2. Hayvan ağılı
3. Tarla, bahçe veya mandıra kapısı.
4. Bas gitarda, genellikle çekiçleme, salma ve kaydırma eşliğinde icra edilen, telleri tınlatan elin baş parmak ekleminin yanıyla bir tele hızlıca vurulması ve çoğunlukla bu hareketin ardından patlatma uygulanması yöntemi.
5. Kaleiçi, siper, barikat.
6. Ahır, ağıl.
7. Hlk. Üstü açık, etrafı çitle çevrili hayvan barınağı.
8. Kale içi, siper, ahır, ağıl. El içi gibi yer.
9. Slap.
10. Slap in the face.

smack dab

1. Tam.
2. Dosdoğru, isabet ederek.

smack of

1. Tadi veren

Türetilmiş Kelimeler (bis)