slow ne demek?

  1. Yavaş, ağır, bati
  2. Ağır yürür, yavaş gider
  3. Geri kalmış
  4. Güç anlayan
  5. Can sıkıcı, bıktırıcı
  6. Hızlı koşmaya elverişli olmayan (koşu yolu)
  7. Yavaş yavaş, ağır ağır
  8. , (sık sık up veya down ile) hızını eksiltmek, yavaşlatmak
  9. Ağırlaşmak, yavaşlamak, gecikmek
  10. Yavaşlamak, yavaşlatmak

slow and broad tempo

  1. Largo

slow and sure

  1. Ağır ve emin, temkinli

Türetilmiş Kelimeler (bis)

slow and broad temposlow and sureslow assetsslow burnslow clockslow coachslow cookerslow decayslow downslow down the ratesloaneslobslobberslobber slabberslobber over
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın